Özgür irade nedir?

-
Aa
+
a
a
a

Güven Güzeldere, Açık Bilinç'te özgür irade sorusundan yola çıkarak konuyu mercek altına alıyor.

""
Özgür İrade
 

Özgür İrade

podcast servisi: iTunes / RSS

'Özgür İrade', yüzyıllardır felsefecileri de bilimcileri de uğraştırmış ve çok geniş külliyata sahip bir konu. Öte yandan, kimi düşünürler özgür irade sorusunun aslında sahte [pseudo] bir soru olduğunu, ortada gerçek bir zorluktan ziyade bir yanılsama olduğunu iddia ediyorlar.

Bu anlaşmazlık konusunda nasıl düşünmeliyiz?

Bu programda, özgür irade sorusunu detaylı bir analize tabi tutmak yerine, özgür irade inancının bizler için ne ifade ettiğine, hukuk ve normatif ahlak sistemlerinde niçin yaygın olarak benimsendiğine ve bu inançtan vazgeçmenin ne tür sonuçları olabileceğine değinmek istiyorum.

Temel sorum şu; Özgür iradesiyle davranan biri olduğunuzu düşünürken, bir şekilde bunun böyle olmadığına, rüzgarda savrulan bir yaprak gibi dış unsurların güdümünde, önceden belirlenmiş bir çizgide ve onun dışına çıkamadan yaşadığınıza ikna olsanız, hayatınızı nasıl değiştirirsiniz?



Bu soruyu sorabilmek için, önce metafiziksel olarak özgür irade ile özgür irademiz olup olmadığına dair inancımız arasında bir ayrım yapalım. Bu ikisinin birbirinden ayrılabileceğini de göz önünde bulunduralım. Yani özgür irade olmasa da, olduğuna inanabiliriz veya özgür irade olduğu halde özgür irademiz olmadığını düşünebiliriz.

Gerçekten özgür irademiz var mı sorusunu bir yana koyalım. Özgür irademiz olduğuna dair yaygın bir inanç var. Günlük hayatta, bir kısmı önemli olan, bir sürü karar alıyoruz. Bunları özgür irademizle aldığımızı düşünüyoruz. Başka türlü nasıl farklı bir dünyanın mümkün olduğuna inanabilirdik?

Peki bizi özgür irademiz olmadığına ne ikna ederdi?



Örneğin, bilimsel olarak veya bir düşünce deneyi çerçevesinde attığımız her adımın önceden belirlenmiş, en azından biz bir karara varmadan bile başkaları tarafından önceden bilinebilen adımlar olduğu gösterilse, muhtemelen özgür irademiz olduğuna dair inancımız konusunda kuşkuya düşebilirdik.

Not: Davranışlarımızın -örneğin her şeyi bilen bir Tanrı tarafından- önceden bilinebilir olmasıyla, bizim özgür iradeyle her adıma kendimizin karar verdiği düşüncesi arasında bir gerilim var. Bu Din Felsefesi'nde sıkça tartışılan bir konu ama bu konuya bu programda girmeyeceğim.

1980'lerde fizyolog Benjamin Libet'in yaptığı -son derece ihtilaflı-  elektroensefalografi (EEG) deneylerinden bu yana, özgür irade konusu bilimsel tartışmaların merkezinden hiç inmedi. Daha yakın zamanda, gelişkin fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) beyin görüntüleme teknikleriyle benzer sonuçlar alındığı iddia edildi.

Bu tartışmaları özetleyen kısa bir BBC belgeseli Özgür İradenin Tuhaf Nörobilimi ile konuya değiniliyor. 



Benjamin Libet'in sonuçlarını fMRI beyin görüntüleme yöntemiyle geliştirdiğini iddia eden John Dylan-Haynes ve arkadaşlarının, konuyla ilgili makalelerinden birisini ise buradan okuyabilirsiniz.

Özgür irade var mı yok mu sorusunu bir kenara koyup, bu konudaki inançla ilgili baştaki sorumuza geri geleyim; Özgür irademiz var derken, bir biçimde olmadığına karar versek ve tam tersi bir inanca sahip olsak, hayatımızı nasıl değiştirirdik, neyi farklı yapardık?

Özgür irademizin olup olmadığı, eğer hayatımızı nasıl sürdürdüğümüzü belirleyen önemli bir konuysa, bu konuda inancımızı değiştirmenin fark yaratacak sonuçları olmalı. Ama gerçekten öyle mi? Değilse, bu neyi gösterir?

Bu programı, hepimizin üzerinde kafa yoracağını umduğum bu soruyla noktalayacağım.